Bugün insanlığın en önemli problemlerinden birisi hiç şüphesiz kadın problemidir. Buna rağmen bu konuda yapılan bilimsel araştırmalar yeterli ve tatmin edici değildir. Bu husus, problemin hassas konuları ihtiva etmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü insanın duygu, iffet edep namus gibi duyarlı olduğu kavramlar hep kadın probleminde düğümlenmiş kavramlardır.
Tarihî akışı içinde kadın, bilindiği üzere, ev-çocuk ve eş üçgeninin önemli bir parçası olmasına rağmen, toplum içinde insanî yetenekleri ve anneliği göz ardı edilerek hep cinselliği itibariyle öne çıkarılan bir varlık olmuştur. Bir başka ifadeyle insanlık tarihine bir göz attığımız zaman görürüz ki kadın, ev ortamını tamamlayan bir eşya gibi telakki edilmiştir. Kimi dönemlerde onun insanî yetenekleri, becerileri köreltilmiş, iradesi hiç dikkate alınmamıştır. Kimi dönemlerde “özgürlük” adına kadının anne ve eş olma sorumlulukları göz ardı edilmiştir. Onun geçmişte duçar olduğu bu keyfiyet hâlâ devam etmekte olup, maalesef bugün dünden farklı değildir.
Kadın dün, Doğu ve Batının saraylarının haremleri, esir pazarlarının ve agoraların vazgeçilmez bir eşyası iken bugün podyumların, vitrinlerin ve reklam panolarının sadece cinsel bir imaj gayesiyle öne çıkardığı bir varlıktır. Genellikle Batı toplumlarında insan haklarından ve özellikle kadın haklarından ve özgürlüklerinden sık sık dem vurulduğu günümüzde, moda, sanat ve cinsel özgürlük gibi süslü ifâdelerle kadının bir meta ve porno aracı haline getirilerek istis-mar edildiği gözlenmektedir. Buna mukabil Doğu toplumlarında din adına kadının kara çarşaf ve peçeye hapsedilerek toplumdan olduğu gibi, yeteneklerinden de tamamen soyutlanmış olması onun bir diğer istismarıdır. Böylece, her iki halde de kadın kendisinin kişisizlikleştirildiği bir mecrâda yer almaktadır. Oysa önemli olan, kadının dişiliği değil, kişiliğidir.!.!.!
*Prof. Dr. İsmail Yakıt*
- Şu merdiven başında pazarlık yapan kadın bir fahişe mi ?
+ Hayır.
- Peki ya o ? Sokağın başında bacaklarını gösteren.
+ Hayır.
- Peki ya şu kadın ? Baksana nasıl da şehvetle bakıyor.
+ Hayır o da değil.
- Burada hiç fahişe yokmu ? Baksana şu kadınlara nasıl da giyinmişler.
+ Fahişe nedir bay Burton ?
- Tenini parayla satan aşşağılıklardır bay Vencanze.
+ Hayır bay Burton. Fahişelik bu değildir.
- Hah ! Neymiş peki fahişelik ?
+ Fahişelik insanların hayatını bilmeden onları aşşağılamak ve yargılamaktır.
Sokağın sonunda bir berber var bay Burton. Lütfen aynaya bakınız. Orada varolan en büyük fahişeyi göreceksiniz...
Orospunun Dişisi Erkeği Olmaz. Orospuluk Huydur. Rabbim Bizleri Karakteri Fahişe Olanlardan Korusun...
Bu Vesile İle Hayırlı Cumalar...
Huzurlu, Keyifli Oyunlar... Bol Şanşlar.
My Destiny
V E N Ü S
prihlásili ste sa:
Last game